Vergi Mükellefi Savunucuları Derneği Genel Başkanı Mehmet Kaynak, vergi hukukunda zamanaşımları hakkında kaleme aldığı yazısında bilgilendirmelerde bulundu. Kaynak, vergi hukukunda zamanaşımı; süre geçmesi suretiyle vergi alacağının ortadan kalkmasını ifade eder. Vergi hukukunda tahakkuk (tarh) zamanaşımı ve tahsil zamanaşımı olmak üzere 2 çeşit zamanaşımı söz konusudur.
Bunlardan tahakkuk
(tarh) zamanaşımı 213 sayılı Vergi
Usul Kanunu’nda; tahsil zamanaşımı ise, 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da düzenlenmiştir.
Zamanaşımı,
mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade
eder. Tahsil daireleri amme alacağının tahsilinde zamanaşımını re’sen
(kendiliğinden) dikkate almak zorundadırlar. Zamanaşımı, vergi alacağını
ortadan kaldıran nedenlerden birisidir.
TAHAKKUK (TARH)
ZAMANAŞIMI NEDİR?
Vergi alacağının
doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından itibaren başlayarak 5 yıl
içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler tahakkuk zamanaşımına uğrar.
(md.114)
Örneğin 2013 yılında
elde edilen bir gelirin vergisinin zamanaşımına uğraması için, 2014 takvim
yılının 1 Ocak tarihinden 2019 yılının 31 Aralık tarihine kadar tarh ve
mükellefe tebliğ edilmemiş olması gerekir.
KDV’de zamanaşımı,
vergi alacağı mal teslimi veya hizmetin yapılmasıyla doğduğu için bu yılı
izleyen yılın başından itibaren başlayacaktır.
Şu kadar ki, vergi
dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını
durdurur. Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini
takip eden günden itibaren işlemeye devam eder.
Şarta bağlı istisna
veya muafiyet uygulamaları sonucu kısmen veya tamamen alınmayan vergilere
ilişkin zamanaşımı süresi, istisna veya muafiyet şartlarının ihlâl edildiği
tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren başlar.
Damga vergisine tabi
olup vergi ve cezası zamanaşımına uğrayan evrakın hükmünden tarh zamanaşımı
süresi dolduktan sonra faydalanıldığı takdirde mezkûr evraka ait vergi alacağı
yeniden doğar.
Tahakkuk zamanaşımına
uğrayan vergi borçlarının akıbetinin ne olacağı konusunda 213 sayılı Vergi Usul
Kanunu’nda herhangi bir hüküm yer almamıştır. Ancak bu konuda da uygulamada
mükellefin istemesi halinde, vergi idaresi tahakkuk fişi üzerine “yükümlünün
rızası üzerine tahakkuk verilmiştir.” ibaresini koyarak bu vergiyi tahsil
etmektedir.
Tahakkuk zamanaşımı
süresinin dolmasından sonra, alacaklı vergi dairesinin vergiyi tarh ve tebliğ
etme, bir başka deyişle, tahakkuk ettirme yetkisi ortadan kalkmış olur. Zamanaşımından
sonra, mükellefe ihbarname veya ödeme emri tebliğ edilemez, vergi incelemesi
yapılamaz. (VUK, m. 138/2). Zamanaşımı süresi dolduktan sonra, ancak,
mükellefin isteğe bağlı olarak yaptığı başvuru dikkate alınır.
TAHAKKUK ZAMANAŞIMINI
DURDURAN HALLER NELERDİR?
Zamanaşımı kurumu
mükellefin yararına sonuçlar doğurduğundan, vergi alacaklısının da yararının
gözetilmesi ve böylece bir dengenin sağlanması amacıyla vergi hukukunda
zamanaşımını durduran ve kesen hallere yer verilmiştir.
Hangi hallerde tahakkuk
zamanaşımı durmaktadır;
a) Vergi Dairesinin
matrah takdiri için Takdir Komisyonuna başvurması,
b) Mücbir sebep hali
(Bu durumda, tarh zamanaşımı işlemeyen süreler kadar uzamaktadır (VUK, m.
15/1).
c) Mükellefe
vergi/ceza ihbarnamesi tebliği,
d) Vergi dairelerinin
takdir komisyonu kararlarına karşı dava açmaları(Kanunlarda bu konuda bir hüküm
olmayıp, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu, bu durumda zamanaşımının
durması gerektiğini kabul etmiştir .)
213 sayılı Vergi Usul
Kanunu’nda sadece tahakkuk zamanaşımının durmasından ve tahakkuk zamanaşımını
durduran hallerden söz edilmiş olup, tahakkuk zamanaşımının kesilmesinden söz
edilmemiştir.
VERGİ CEZALARINDA
TAHAKKUK ZAMANAŞIMI
Ceza kesmede
zamanaşımı da (VUK, m. 374) tahakkuk (tarh) kapsamında yer almaktadır. Buna
göre,
– Vergi ziyaı
cezasında, cezanın bağlı olduğu vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip
eden yılın birinci gününden başlayarak 5 yıl,
– Özel usulsüzlük
cezalarında, usulsüzlüğün yapıldığı yılı takip eden yılın birinci gününden
başlayarak 5 yıl,
– Usulsüzlük
cezalarında, usulsüzlüğün yapıldığı yılı takip eden yılın birinci gününden
başlayarak 2 yıl,
olarak
belirlenmiştir. Ancak, vergi ziyaı ile usulsüzlüğün birleşmesi halinde, ceza,
vergi ziyaı cezasının zamanaşımı süresi içinde (5 yıl) kesilecektir.
DÜZELTMEDE TAHAKKUK
ZAMANAŞIMI VAR MIDIR ?
Vergi Usul Kanunu’nun
114. maddesinde belirtilen 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra meydana
çıkarılan vergi hataları düzeltilemez. Şu kadar ki, düzeltme zamanaşımı süresi:
a) Zamanaşımı
süresinin son yılı içinde tarh ve tebliğ edilen vergilerde hatanın yapıldığı,
b) İlan yolu ile
tebliğ edilip vergi mahkemesinde dava konusu yapılmaksızın tahakkuk eden
vergilerde mükellefe ödeme emrinin tebliğ edildiği;
c) İhbarname ve ödeme
emri ilan yoluyla tebliğ edilen vergilerde 6183 sayılı Kanuna göre hacizin
yapıldığı;
tarihten başlayarak 1
yıldan aşağı olamaz.
TAHAKKUK
ZAMANAŞIMINDA ÖZEL HÜKÜMLER VAR MIDIR?
a) Motorlu Taşıtlar
Vergisinde Tahakkuk Zamanaşımı Var Mıdır ?
Motorlu Taşıtlar
Vergisi Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca, Motorlu Taşıtlar Vergisi, taşıtların
kayıt ve tescilinin yapıldığı yerin vergi dairesi tarafından her yıl Ocak
ayının başında yıllık olarak tahakkuk ettirilmiş sayılır. Bu hüküm dolayısıyla,
Motorlu Taşıtlar Vergisinde tahakkuk zamanaşımı söz konusu olmamaktadır.
b) Veraset Ve İntikal
Vergisinde Tahakkuk Zamanaşımı Ne Zaman Başmaktadır?
Veraset ve İntikal
Vergisi Kanunu’nun 20/b maddesi hükmü uyarınca, Veraset ve İntikal Vergisi
mükellefiyeti, verilen beyannamede gösterilmeyen mallar ile beyanname
verilmeyen hallerde, intikal eden malların idarece tespit olunduğu tarihte
başlamaktadır. Bu durumda, Veraset ve İntikal Vergisinde zamanaşımı süresi,
vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden takvim yılının başından
itibaren başlamamakta, sürenin başlangıcı idarenin intikali öğrenmesine
bağlanmaktadır.
c)Emlak Vergisinde
Tahakkuk Zamanaşımı Ne Zaman Başlamaktadır ?
Emlâk Vergisi Kanunu’nun
40. maddesi uyarınca, bildirim dışı kalan bina ve arazinin vergi ve cezalarında
zamanaşımı, bu bina ve arazinin bildirim dışı bırakıldığının idarece
öğrenildiği tarihi takip eden yılın başından itibaren başlamaktadır. Burada da
Veraset ve İntikal Vergisindeki duruma benzer bir durum söz konusu olup,
zamanaşımı süresinin başlaması idarenin öğrenmesine bağlanmıştır.
d) Damga Vergisinde
Tahakkuk Zamanaşımı Nasıl Uygulanmaktadır?
Damga Vergisinde
zamanaşımı ile ilgili özel hüküm, Vergi Usul Kanunu’nun 114/4. maddesinde yer
almaktadır. Buna göre, Damga vergisine tabi olup vergi ve cezası zamanaşımına
uğrayan evrakın hükmünden tahakkuk zamanaşımı süresi dolduktan sonra
faydalanıldığı takdirde, o evraka ait vergi alacağı yeniden doğacaktır.
Bu özellik gösteren
durumlardan anlaşılacağı üzere; Veraset ve İntikal Vergisi ile Emlak
Vergisinde, idarenin beyanname verilmediğinden haberdar olmaması durumunda
zamanaşımı sonsuza kadar uzamış olmaktadır.
III. TAHSİL
ZAMANAŞIMI NEDİR ?
Amme alacağı, vadesinin
rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde
tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar. Kendi özel kanunlarında zamanaşımı süresi
gösterilen para cezaları (Kabahatler Kanunu’na göre verilen para cezaları gibi)
ile amme para cezaları bu hükmün dışındadır.
Verginin vadesi, o
verginin ödeme süresinin son gününü ifade etmektedir. (VUK md.111/2, AATUHK
md.37/3)
Zamanaşımından sonra
mükellefin rızaen yapacağı ödemeler kabul olunur.
Örneğin 2014 yılı
gelirleriyle ilgili 2015 yılının Mart ayında ödenmesi gereken Gelir Vergisi 1.
taksitinin ödenmemesi durumunda, bu borçla ilgili zamanaşımı 2015 takvim
yılının başından itibaren işlemeye başlayacak ve 31.12.2019 tarihinde sona
erecektir.
TAHSİL ZAMANAŞIMINI
KESEN HALLER NELERDİR ?
6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 103.maddesine göre zamanaşımını
kesen haller şunlardır;
a) Ödeme,
b) Haciz tatbiki
(Haciz uygulanması),
c) Cebren tahsil ve
takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat,
d) Ödeme emri
tebliği,
e) Mal bildirimi, mal
edinme ve mal artmalarının bildirilmesi,
f) Yukarıdaki 5
sırada gösterilen muamelelerden herhangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve
kurumlar mümessillerine tatbiki veya bunlar tarafından yapılması,
g) İhtilaflı amme
alacaklarında yargı mercilerince bozma kararı verilmesi,
h) Amme alacağının
teminata bağlanması,
ı) Yargı mercilerince
yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi,
i) İki amme idaresi
arasında mevcut bir borç için alacaklı amme idaresi tarafından borçlu amme idaresine
borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi,
j)Amme alacağının
özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına
bağlanması.
Kesilmenin rastladığı
takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımı yeniden
işlemeye başlar. Zamanaşımının bir bozma kararıyla kesilmesi halinde zamanaşımı
başlangıcı yeni vade gününün rastladığı; amme alacağının teminata bağlanması
veya icranın kaza mercilerince durdurulması hallerinde zamanaşımı başlangıcı
teminatın kalktığı ve durma süresinin sona erdiği tarihin rastladığı; takvim
yılını takip eden takvim yılının ilk günüdür.
6183 sayılı Kanun’un
103.maddesi ile tahsil zamanaşımını kesen sebepler tahdidi olarak sayılmış
olup, zamanaşımı ancak bu sebeplerden birinin varlığı halinde kesilecektir.
TAHSİL ZAMANAŞIMINI
DURDURAN HALLER NELERDİR?
6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 104.maddesine göre zamanaşımını
durduran haller şunlardır;
a) Borçlunun yabancı
memlekette bulunması,
b) Borçlunun hileli
(dolanlı) iflas etmesi,
c) Borçlunun
terekenin tasfiyesi dolayısıyla hakkında takibat yapılmasına imkan bulunmaması,
Bu hallerin devamı
süresince zamanaşımı işlemez, durur. Bu hallerin sebeplerinin kalktığı günün
bitmesinden itibaren başlar ve kaldığı yerden işlemeye devam eder.
Özetlemek gerekirse; vergi
borçları 5 yıllık zaman aşımına tabidir. Borcunu yıllardır ödenmeyen
mükelleflerin borçlarının ödenmesinde aciz durumunda olmaları halinde gelir
idaresi tarafından terkin edilerek kaldırılması gerekmektedir. Ancak vergi
dairelerinde çalışan memurlar vergi kanunlarını uygulamak yerine, kraldan fazla
kralcı davranmaktadırlar. Onlara göre, tüyü bitmedik yetimin hakkı vardır
diyerek, aciz durumda olan vergi mükelleflerine zamanaşımı hükümleri hiçbir
zaman uygulanmamaktadır. Zaten halk arasında, hatta bazı meslek mensupları,
hatta vergi memurları bile zamanaşımının olamayacağına inanmış durumdadırlar.
Vergi daireleri memurları vergi kanunlarındaki zamanaşımı hükümlerini
uygulamayarak suç işlemeyi tercih etmektedirler.
Vergi mükellefleri haklarını
vergi daireleri ve vergi yargısında aramaktan korkmaktadır. Devleti devlete mi
şikayet edeceğim. Bundan bir şey çıkmaz demektedir. Bu yüzden yasal haklarını
kullanmakta çekimser kalmaktadırlar. Vergi Mükellefi Savunucuları Derneği
olarak mükelleflerimizi hak ve sorumluluklarının bilincinde olmaları için
bilgilendiriyoruz. Ayrıca Vergi Mükellefi Savunucuları Derneği eğitim
programını başlattık. Bu konuya ilgi gösteren kişileri eğitimimize
katılmalarını istiyoruz. Vergi mükelleflerimizi haklarını ve sorunlarını kolay
çözebilmeleri açısından üye olmalarını arzu ediyoruz.
Derneğimize üye olmanız halinde
hizmetlerimizden yararlandırıyoruz. Ayrıca mükellef kriz hattımız üyelerimizin
hizmetindedir.
Derneğimizin üyelerine eksiksiz
hizmet verebilmesi için üyelerin önce dayanışma bilinciyle derneğe olan
yükümlülüklerini yerine getirmeleri şarttır.
Üye sayısı arttıkça ve üyeler
aidatlarını düzenli olarak ödedikçe derneğimiz güçlenecektir. Aidatlarını
aksatmadan ödeyen üyelerimize hedeflenen hizmetleri gerçekleştirmemiz
kolaylaşacaktır. Vergi Mükellefi Savunucuları Derneği üyeliği; üye olan
mükelleflere birlik, beraberlik, destek ve dayanışma olarak geri dönecektir.
Üye olan mükelleflerimizin yetkiler merciler nezdinde temsili söz konusu
olacağından üyelerimizin çok olması bizi idare, yargı ve mecliste daha güçlü
atılımlar yapmamıza olanak sağlayacaktır. Unutmayın; “tek tek çubuklar çabuk
kırılır. Birlikten kuvvet 0doğar”.
Dernek üyesi olmayanların
dernekten hizmet, destek veya yardım beklemeleri gerçekçi ve mantıklı değildir.
Nicelik olarak üye sayımız önemli olduğu kadar; üyelerimizin bilinçli ve
bilgili olmaları gibi nitelik özellikleri de dayanışmamız ve iş bölümümüz için
çok önemlidir. Derneğinize üye olun. Derneğinize üye bulun. Destek olun,
destek bulun. Birlik olun, güçlü olun. Derneğimize/Derneğinize üye olun olun,
gücümüze güç katın!